Muhasebe-SMMM-Yeni TTK-Yeni Borçlar Kanunu-AGİ-2012-Pratik Bilgiler-SGK-Bağ-Kur-Emekli Sandığı-Beyanname Rehberi-Transfer Fiyatlandırması-Özelgeler-Yönetmelikler-Sirküler-Soru-Cevap-SMMM Staj Rehberi-Ücretsiz SMMM Sınavları-Mali Takvim-Basel II-YMM-Ekonomi-Finans-Maliye-Güncel Bilgi Kaynağı

Tam Görünüm: Sigortalılık Statülerinin Çakışması
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Siteyi normal görüntülemek için, Buraya Tıklayın
Sigortalılık Statülerinin Çakışması

Çalışma yaşamında kişilerin, farklı sigortalılık statülerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmayı gerektirecek şekilde çalışmaları söz konusu olabilmektedir. Ancak Türk Sosyal Güvenlik Sisteminin “teklik” ilkesi dolayısıyla, bir kişinin aynı anda birden fazla sigorta statüsünde zorunlu sigortalı olması mümkün değildir. Bu sebeple birden fazla sigortalılık statüsünün “çakışması” durumunda, hangi statünün geçerli olacağı ve hangi statüden prim ödeneceği, ilgili statünün sağladığı haklar, menfaatler ve yükümlülükler sebebiyle önem kazanmaktadır. 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesi, işte bu duruma açıklık getirmektedir.

“Önce Başlayan” Yerine “Hiyerarşi” İlkesi

6111 sayılı Kanundan önce, 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a (SSK) ve 4/1-b (Bağ-Kur) ve 4/1-c (Emekli Sandığı) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerinden birden fazlasına aynı anda tabi olunması halinde; öncelikle 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında, 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında çalışma yoksa önce başlayan sigortalılık statüsü esas alınmaktaydı. Yani “önce başlayan devam eder” temel kuralı üzerine kurulu bir sistem söz konusuydu.

6111 sonrasında ise önce başlayan statüyü esas alan sistem yerine sigorta statüleri arasında bir nevi hiyerarşi ilkesine geçilmiş oldu. Buna göre sigortalının, 4/a (SSK) veya 4/b (Bağ-Kur) kapsamında yer alan sigortalılık statüleri ile 4/c (Emekli Sandığı) sigortalılığına aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamında girmesi durumunda öncelikle 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılacaktır. Diğer taraftan aynı anda 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamında girilmesi halinde ise 4/a (SSK) statüsü, esas alınacak sigortalılık statüsü olacaktır.

Bununla birlikte 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) hizmetlerinin çakışması nedeniyle 4/a (SSK) sigortalılığı esas alınanlara, 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile getirilen bir imkân bulunmaktadır. Bu durumda bulunan sigortalılar, yazılı talepte bulunulması ve prime esas kazanç alt sınırı olan asgari ücret ile üst sınırı olan asgari ücretin 6,5 katı arasında olmak kaydıyla, talep tarihinden itibaren esas alınmayan 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık statüsü kapsamında prim ödeyebileceklerdir.

Örneğin bir belediyede hekim olarak çalışan İlker Bey’in bu görevi dışında bir işyerinde işyeri hekimi olarak çalışırken kendine ait bir muayenehanesinin de bulunduğunu varsayalım. İlker Bey, memur olarak çalışmasından dolayı 4/c’li, kendi muayenehanesi sebebiyle 4/b’li ve hizmet akdine bağımlı olarak çalışması sebebiyle ise 4/a’lı olarak çalışmak durumundadır.

Bu durumda İlker Bey, diğer çalışmaları dikkate alınmayacak ve belediyede memur olarak çalıştığı için 4/c kapsamında sigortalı sayılacaktır. İlker Bey’in devlet memurluğundan ayrılması durumda ise 4/c statüsünün diğer sigortalılık statüleri ile çakışması ortadan kalkacağından, İlker Bey bu defa 4/a kapsamında sigortalı sayılacak ve prim ödeyecektir.

Şirket Ortaklarının Durumu

5510 sayılı Kanun’un 4/1-b (Bağ-Kur) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4/1-a (SSK) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler. Ancak 01.10.2008 tarihinden önce 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b (Bağ-Kur) bendi kapsamında sigortalı oldukları halde, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden 4/1-a (SSK) bendine tabi bildirimleri bulunanların sigortalılıkları, kesintiye uğrayıncaya kadar devam ettirilecektir. Yani bir şirket ortağının kendine ait şirkette 4/a (SSK)’lı olarak bildirilebilmesi, 01.10.2008 tarihinden önce başlayan ve kesintisiz devam eden bir bildirimin varlığına bağlıdır.

Örneğin Hakan Bey, 01.03.2007 tarihinde ABC Ltd. Şti. unvanlı şirkette hizmet akdine bağlı olarak çalışmaya başlamış, 01.06.2007 tarihinde ise söz konusu şirkete ortak olmuştur. Hakan Bey’in primleri, önce başlayan devam eder kuralı gereğince 506 sayılı Kanun kapsamında bildirilmiş; 01.10.2008 tarihinden sonra da 5510 sayılı Kanun 4/1-a bendi kapsamında ödenmeye devam ettirilmiştir.

Hakan Bey’in şirket ortağı olması sebebiyle her ne kadar 4/b kapsamında zorunlu sigortalı olması gerekiyorsa da 01.10.2008 tarihinden önce başlamış ve kesintisiz devam eden 4/a sigortalılığı sebebiyle, bu bildirimlerde herhangi bir kesinti oluşmadıkça Hakan Bey, ortağı bulunduğu şirkette 4/a sigortalısı olmaya devam edecektir.

6111 sayılı Kanun gereğince 01.03.2011 tarihinden sonra sigorta statüleri arasında bir nevi hiyerarşi ilkesine geçilmesi sebebiyle, bağımsız çalışanların ya da şirket ortaklarının 4/b (Bağ-Kur) zorunlu sigortalılık statüsüne tabi oldukları sırada, başka bir işyerinde hizmet akdine bağlı olarak ve fiilen çalışılması durumunda, 4/a (SSK) sigortalılığı esas alınacak ve bu hizmet nedeniyle prim ödenecektir.

Yine bir örnekle açıklamak gerekirse; 01.12.2010 tarihinde ABC Ltd. Şti. unvanlı şirkette hizmet akdine bağlı olarak çalışmaya başlayan Aydın Bey, 01.02.2011 tarihinde çalıştığı şirkete ortak olmuştur. ABC Ltd. Şti. ortaklığı devam ederken, 01.06.2011 tarihinde XYZ Ltd. Şti. ile imzaladığı hizmet sözleşmesi ile tam zamanlı olarak çalışmaya başlamıştır.

Aydın Bey’in bu çalışmaları dolayısıyla, 01.12.2010 tarihinden şirkete ortak olduğu 01.02.2011 tarihine kadar 4/a sigortalısı; 01.02.2011 tarihinden itibaren ise 4/b zorunlu sigortalısı olarak bildirilmesi gerekecektir. Ayrıca 01.06.2011 tarihinde başlayan XYZ Ltd. Şti.deki çalışması nedeniyle, 4/a sigortalılığı esas alınacak ve bildirimleri 4/a kapsamında yapılacaktır. Ancak Aydın Bey’in XYZ Ltd. Şti.deki çalışması sona erecek olursa, ABC Ltd. Şti. şirket ortaklığı dolayısıyla 4/b zorunlu sigortalılığı devreye girecektir.

Ödenen Primlerin Durumu

5510 sayılı Kanun’un 53. maddesi hükmü gereğince esas alınması gereken sigortalılık statüsü dışında başka bir sigortalılık statüsü için prim ödenmiş olması durumunda, ödenen primler esas alınması gereken statü için ödenmiş ve esas alınan statüde geçmiş kabul edilir. Bu durumda, aynı zaman diliminde tabi olunan sigortalılık statüsünden değil de diğer bir statüden hizmetlerin bildirilmiş ve primlerin ödenmiş olması durumunda, prim aktarımı imkânı söz konusudur.

Prim aktarımının yapılabilmesi için, sigortalının çakışan hizmet sürelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca iptal edilmemiş olması, tabi olmak zorunda olunan statüde borcun bulunması, sigortalı adına yersiz olarak bildiriminin yapıldığı statüden bildirilen primlerin ödenmiş olması ve son olarak sigortalı ya da hak sahiplerinin bu yönde taleplerinin bulunması gerekmektedir. Elbette aktarıma konu olacak primlerin, usulsüz (sahte) sigorta bildirimi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından irat kaydedilmesi gereken bir mahiyette olmaması gerekmektedir.

Sonuç Olarak

5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinde düzenlenen sigortalılık statülerinde çakışma hallerinde, 6111 sayılı Kanun ile 01.03.2011 tarihinden sonra çakışan 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık sürelerinde 4/a (SSK) sigortalılığının üstünlüğü tanınmıştır.

Aynı kişinin şirket ortaklığı ya da bağımsız çalışmaları nedeniyle 4/b (Bağ-Kur) sigortalılığı ile hizmet akdiyle çalışmaktan kaynaklanan 4/a (SSK) sigortalılığının çakıştığı durumlarda 4/a (SSK) sigortalılığının esas alınması ile birlikte özellikle malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından yararlanma koşulları değişmekte ve sigortalılara yasal hükümler çerçevesinde ve çalışma yaşamına uygun yeni alternatifler doğurmaktadır.

Bu noktada altı çizilmesi gereken önemli bir husus ise, 4/a (SSK) sigortalılığına esas teşkil edecek çalışmanın usulsüz (sahte) değil gerçek bir çalışma olması zorunluluğudur. Aksi takdirde yalnızca hizmet iptali ve idari para cezası değil aynı zamanda ceza yargılaması da gündeme gelecektir.

Koray FİLİK

SGK Müfettiş Yardımcısı
Mizantürk
Referans Adresler